Bizim ilk evimiz, en sevdiğimiz yer
neresidir? Bahsettiğim yer dünyamız. Şu an onu önemsemiyor olabilirsiniz ancak
tabiatımız gün geçtikçe zarar görmekte. Ormanlar, bizim ciğerlerimiz. İnsanlar
artık hem kendi ciğerlerini hem de doğanın ciğerlerini yok ediyorlar.
Biz
sigara içip, izmaritini doğaya atıp hiçbir şey olmamış gibi gidiyoruz. Lakin o
sönmemiş sigara bize yangın olarak geri geliyor. Bunu sadece sigara da
sağlamıyor. Doğaya attığımız camdan tutun plastiğe kadar her şey zarar veriyor
tabiata. Ancak bizim bilmediğimiz şey şu ki o zarar verdiğimiz doğa bize zulüm
olarak dönecek. Suyu kirletiyoruz, boş yere harcıyoruz. Biz susuz yaşayamayız.
O hâlde size soruyorum: Neden tabiatın çığlığını duymuyorsunuz?
Oysaki
yapmamız gereken şey çok basit. Çöplerimizi doğaya atmamak, suyu tasarruflu
kullanmak ve geri dönüşüme önem vermek. Fakat üzülerek söylüyorum ki bunu
yapanların sayısı dünyamızda çok çok az. Bunun nedeni de insanların artık her
konuda umursamaz davranması ve olumsuzlukları görmezden gelmesi. Orman yangını,
küresel ısınma, iklim değişikliği ve daha sayamadığım onlarcası…
Bunların asıl
sebebi biziz. En zeki canlının insan olduğunu düşünüyoruz ama biz insanlar
olarak daha ilk annemizi, dünyamızı koruyamıyoruz. Hayvanları da unutmayalım
tabii ki. Onları öldüren, canice katleden, yasadışı işlere bulaşan avcılardır söz
ettiğim. Gerçi hepimiz birer avcıyız. Hem kendimizi hem de doğayı yok ediyoruz.
Dünya
4,6 milyar yıldır yaşıyor. Ama bana sorarsanız şu an ölmemek için elinden
geleni yapıyor. İyi bir dünya bırakmalıyız çocuklarımıza. Kirli, kötü ve can çekişen
bir dünya değil!
Bilge Nur KESKİN
6/H
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder