29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na birkaç gün kala sınıfta büyük bir heyecan vardı. Sınıf öğretmeni, bir süredir konuşulan Ankara gezisinin detaylarını anlatmak üzere herkesin dikkatini üzerine topladı:
-Çocuklar, Cumhuriyet Bayramı öncesinde Anıtkabir'i ziyarete gideceğiz, bu bizim için unutulmaz bir ilk olacak, dedi. Öğrenciler arasında bir uğultu oluştu. Herkes çok sevinçliydi.
Ali ve Zehra iki arkadaşlardı.Ali keman kaşlı,mavi gözlü, zayıf, orta boylu, siyah saçlı, tembel ve yaramaz bir çocuktu. Zehra ise yeşil gözlü, biraz kilolu ve çalışkan bir kızdı.
Zilin çalmasına on dört dakika kalmıştı ve ders matematikti. Ali matematik dersini hiç sevmezdi. Zehra ise bu derse bayılırdı. Ali, dersin hızla bitmesini diledi. Zehra ise tam tersini düşlüyordu. Öğretmen tam cümlesini bitirecekti ki Ali'nin dileği gerçekleşti. Evet, ders bitmişti. Ali içinden ferah bir "oh" çekti. Apar topar hazırlanıp Zehra'yı bile beklemeden dışarı çıktı. Zaten hep böyle yapıyordu. Geziyi konuşmaya vakti bile yoktu beyefendinin.
Sonunda eve varmışlardı. Zehra'nın evinin çiçeklerle dolu bir bahçesi ve güzel bir balkonu vardı. Zehra tüm ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ninesi ile beraber Ali'nin evine gitmeye karar verdi. Zehra o yüksek merdivenleri çıkmaya korkardı. Zehra'nın ninesi kapı zilini çaldı. Kapıyı Ali'nin babası Doktor Alper Bey açtı. Zehra hemen içeri girdi ve Ali'nin babasına, bir gezi olduğunu ve bu geziye Ali'nin de gelmesini istediğini söyledi. Ali'nin babasının bunlardan haberi bile yoktu. Ali'nin babası Zehra'dan Ali'yi çağırmasını rica etti. Zehra içeri girdiğinde Ali hala oyun oynuyordu. Ardından Zehra "Ali, baban seni çağırıyor." dedi.
Ali, Zehra'nın bu sözlerini dikkate bile almadı ama Zehra onu zorla kolundan tutup getirdi. Ali ile biraz konuşmaları gerekiyordu. Konuşurlarken Zehra "Ali, öğretmenimiz bize birtakım sorular soracağını söyledi, bunu biliyor musun?" dedi. Ali'nin bunların hiçbirinden haberi yoktu. İlk defa Zehra'dan bunları anlatmasını istedi. Galiba onun başına taş düşmüştü. Zehra anlatmaya başladı "Ali, Anıtkabir, Mustafa Kemal Atatürk için yapılan anıt mezarına denir." dedi.
-Peki, neden Atatürk'ü anmak amacıyla törenler düzenleniyor?
-Sadece Atatürk'ü anmıyoruz Ali, daha birçok var. Mesela Mehmetçik, Kara Fatma vb. dedi.
Zehra bu bilgilerin hepsini Ali'ye anlattı. Ali bu bilgileri bir fırsat olarak kullanacaktı. Akşam olduğunda herkes evlerine dağıldı. Ali ve Zehra tüm gece boyunca uyuyamamışlardı.
Gezi sabahı, Ali ve Zehra erkenden kalktılar ve otobüsünün kalkacağı yerde, okul kapısının önünde, kaldırımlarda sıra oldular. Zehra'nın ninesi "Cumhuriyetimiz için çok önemli bir yere gideceksiniz." dedi Zehra ve Ali'ye. Otobüs kalkarken herkes aileleri ile vedalaşıyordu. Ali, artık çalışmanın önemini anlamıştı. Babasına çalışkan olacağına dair söz verdi ve o ana "Anıtkabir Macerası Başlıyor" diyeceklerdi.
Elif Zeren GÖZÜTOK
İsmetpaşa Ortaokulu
5. Sınıf Öğrencisi