İnsan; evrendeki en güçlü, bazen iyi, bazen de kötü olabilen somut bir varlıktır. Aynı zamanda her şeyi yapabilecek güce sahiptir. Ancak bazıları, kendi kardeşlerine, kendi soylarına sırf onlar farklı bir dine mensup oldukları ve istedikleri düzen kendi ülkelerinde bulunmadığı için savaş açmaktadır.
Eğer iki veya daha fazla insan arasında birinci derece kan bağı varsa o topluluk çekirdek aile olur. Bana göre beş veya daha fazla insan arasında ikinci derece ya da daha uzak kan bağı varsa o topluluk geniş ailedir. Ama genel anlamda hepsi “aile”dir. En az iki kişinin, doğal yollarla ya da evlilik sayesinde birinci derece yakınlığa sahip olması durumunda da o topluluk aile adını alır. Bana göre ise “aile” bir kelimeden ibaret olamayacak kadar önemlidir.
Aile, bir insanın yaşam ve doğma sebebidir. Haliyle, aile üyeleri içimizi en iyi şekilde ısıtan varlıklardır. En iyi arkadaş çevresi de öyledir. Fakat aile ile arkadaş çevresi, her ne kadar benzer noktalara sahip olsalar da birbirlerinden oldukça farklıdır.
Söz gelimi ortak özelliklerinden ikisi; içimizi ısıtmaları ve tıpkı erimiş demir misali onların sayesinde kendimize şekil vermemizdir. Yani onlardan etkilenmemiz, iyi ve kötü günde yanımızda olmaları, onlarla samimi ve yakın olmamızdır.
Farklılıklarına gelince, aile doğduğun andan itibaren yanında olurken arkadaş çevren belli bir zamandan sonra oluşur. En ufak bir durumda bile arkadaş çevren seni bırakabilirken ailen tam tersine sana destek çıkar. Daha anlatılacak çok şey var ama kısa keselim.
Bazen öyle aileler oluyor ki hiç olmasalar daha iyi. Mesela birbirlerine katlanmaya çalışan ebeveynler ve onların altında ezilen çocuklar… Bütün ev işinin anneden beklenmesi, ev dağınık veya kirli kalınca ağza gelenin söylenmesi… Bütün ev geçiminin babadan beklenmesi, üstüne geliri aşan isteklerin yüklenmesi… Sorumluluğun ne olduğunu bilmeyen çocuklar… Bunların her biri ayrı ayrı duyulduğunda bile korkunçken bazı çatılar var ki bunların tamamı bir arada yaşanıyor. Hâl böyle olunca o ev artık yaşanmaz hâle geliyor. Eğer bir çatı altında mutluluk ve huzur olmayacaksa, o çatı hiç olmasın daha iyi.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin “Sevgiyle büyüyen aile, cennet kokusunu dünyada alır.” sözü de bu durumu en güzel biçimde açıklar.
Melek Nazlı DEMİR
İsmetpaşa OO 6. Sınıf Öğrencisi
