2 Nisan 2022 Cumartesi

GÖREVİNİ İYİ YAP

        Görevini en iyi yapan vatanını en çok sevendir. Bunu en iyi anlatanlardan biri de Atatürk'tür. 
       Hepimiz görevimizi doğru yaparsak ülkemiz daha iyi yerlere gelir ve gelişir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nda sorumluluğunu en bir şekilde yapmıştır.
     Aldığı işi severek yapan, onu en iyi yapandır. Eğer görevimizi yerine getirmezsek insanların gözünden düşeriz ve ülkemiz güçlü olmaz. Hayatımızın neredeyse tamamını etkileyen şey, sorumluluğumuzu en iyi yerine getirmektir fakat birçok kişi bunları umursamıyor. 
       Aldığımız işi yerine getirdiğimiz sürece ülkemiz medeniyete ulaşır. Böylece vatanın en iyi şekilde kalkınması adına iyi bir iş başarmış oluruz.

Muhammet Aziz ÇİÇEK - Egemen GÜMÜŞ
İsmetpaşa Ortaokulu 5/G Sınıfı

SORUMLULUK

   İnsanlar dışa dönük,açık sözlü,yalnız kalınca güçsüz birer varlıktır. 

     Bazı insanlar vatanı pahasına savaşır. Bazı insanlar ise vatanı hakkında kötü yorumlar yapar. Bazı insanlar sorumluluklarını yani görevlerini yerine getirir. Diğerleri ise hiçbir işini zamanında yapmaz ve azar işitir. Sorumluluklarını yerine getiren biri parlayan bir güneş gibidir.Sorumluluk sahibi olmayan kişiler ise karanlık,yalnız bir gün gibidir. Sorumluluk sahibi kişiler insanlara daima iyi örnek olurlar. 

      Vatanımızı seviyorsak elimizden geleni yapmalıyız. Vatanımız için çalışmalı, görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Her birey kendine  düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği sürece yurdumuz medeniyete ulaşır. Böylece vatanın kalkınması  adına önemli bir iş yapmış olur.


Nisa YANIK 

İsmetpaşa Ortaokulu 5/G Sınıfı Öğrencisi





23 Mart 2022 Çarşamba

TÜRKÇE DERSİ

    Ben 10 yaşlarında, yazı yazmayı ve kitap okumayı seven bir çocuğum. Aslında sevmiyordum ne var ki artık bu eylemlerden zevk alıyorum. İki üç hafta önce yine utana sıkıla okula gidiyordum. Evet! Doğru duydunuz. Okula gitmeyi o zamanlar sevmiyordum çünkü kitap okumaz, ödevlerini yapmaz biriydim. Bu nedenle sık sık azar işitirdim. Her şey o günkü Türkçe dersi ile başladı.

        Dersin başlama zili çaldı ve öğretmenimiz içeri girdi. Telaşlı bir hali vardı.
    Günaydın çocuklar! Bugün derse başlamadan size bir okul etkinliğinden bahsedeceğim. Etkinliğin adı "Kitap Kurdu".
   Öğretmenimizin ne diyeceğini merakla bekliyordum lakin duyunca benlik bir şey olmadığını fark edip bir of çektim.
        
        - Ne o Yağmur? Karadeniz'de gemilerin mi battı?
        Karadeniz mi? Gemiler mi? Öğretmenimizin dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım ve bu da belliydi.

        -Yani "Neden sıkıldın?" demek istedim.
        - Kitap okumayı sevmiyorum, bana bir şey katmıyor.

        Bu söylediklerimi duyunca herkes gibi öğretmenimin de beni azarlayacağını sandım fakat beklediğim gibi olmadı. Aksine gayet normal karşıladı ve okumanın faydalarını anlatmaya başladı:
    
        - Okumayı zevk haline getirmek insanı geliştirip dönüştürür. Yeniliklere açık yapar insanı... Algılama ve sentez yeteneğini geliştirir. Aynı zamanda en az okumak kadar yazmak da iyi gelir insana. Duygularımızı açıklamamızı kolaylaştırır.
   
       Yazar İlhan Akın "Okuma zevkinin yanında yazmayı da zevk haline getirmek, insanı bütün sıkıntılardan uzaklaştırır." diyerek bu mesajı kitabında da vermişti. Yazmayı zevk haline getirmenin kendimizi daha iyi tanımamıza yol açtığı belirtilirdi kitaplarda ama onların dilinden anlayan fark ederdi bu sihirli cümleleri.

    Öğretmenimiz o gün söyledikleriyle beni âdeta büyülemişti. Eve gelirken ağzım kulaklarıma varıyordu çünkü artık kararlıydım okumaya, yazmaya, çalışmaya ve öğrenmeye. İşte o günden sonra kendime çekidüzen verdim. Bu sözler ise hayatımın dersi oldu.



Asel TANRIVER
İsmetpaşa Ortaokulu 5/G Sınıfı Öğrencisi